Filistin
Filistin ağlarken yanı başında Umudu ararken din kardaşında İnsanlık ölürken çocuk yaşında Dü cihan uyumuş, herkes aşında Sanma ki zulümdür bizleri yiyen Dünyayı.
Filistin ağlarken yanı başında Umudu ararken din kardaşında İnsanlık ölürken çocuk yaşında Dü cihan uyumuş, herkes aşında Sanma ki zulümdür bizleri yiyen Dünyayı.
Çetinse yollar ve takatinin üzerindeyse meşakkat, sabırla yoğrulmuş bir tahammül gerekir sana. Nebilerin yolunu benimsemişsen şayet bilmelisin ki ağırdır imtihan: Yalnızlık vardır daha.
Dünya öte durmalıydı, dünyalık bulaşmamalıydı hayatımıza. Âlemlerin rabbine dönük olmalıydı yüzümüz ve “elest bezmi”nde verilen sözün gereği yerine getirilmeliydi. “Üç günlüktü” dünya hâlbuki.
Göklerin sultanı, arşın sahibi Sanadır ilticam, sensin tek çarem Kâinat gark olmuş sırra, esrara Sanadır hicretim, sensin tek gayem Dünyaya bir zindan dense.
Bir besmeleyle başladı hayat. Yaratıcının eşsiz şaheserinin, insanın, sahne alması için bekleyen ebeveynlerin dilinden dökülen içten bir besmeleyle. Umudun adı, coşkulu yüreklerin tercümanı,.
Vefaya dizilen methiyelerdi asırlarca revaçta olan. Kiminin sevdiğineydi sitemi vefadan yana. Onca meşakkatin karşılığı koskoca bir unutulmak olmamalıydı mesela. En azından kuru bir.
Nicedir semadan kaçmakta ellerimiz, dualar korkulu rüya sanki; dillerimiz umutsuzluk zindanlarında mahpus, şehadet dilemez oldu gönüllerimiz. Dünya ziynetleriyle süslendi yüreklerimiz, gözlerimizin önünde dünyalıklardan.
İslam’ın kendisine ayrı bir izzet verdiği kadın, erkeğin yaratıldığı aynı nefisten (özden) yaratıldı. Onun yaratılması, muharref Tevrat’ta belirtildiği gibi erkeğin kaburga kemiğinden olmadı..
Bir Noel akşamıydı… Bembeyaz karlar kaplamıştı her yanı. Bütün karanlıkların, çirkinliklerin saklanmaya çalıştığı masum bir akşam! Ama bu beyazlıklara rağmen bütün karanlıklar, her.
Akmakta zaman ve yorulmakta âdemoğlu. Yorulmakta zira ahde vefa göstermeyişinin üzerinden bir silindir gibi geçip gitti zaman. Cennet konaklarına doğru yol tutmadan evvel,.