Edep, Hayâ ve İffetten Doğan Takva
Edep; hayâ, terbiye, iffet, zarafet, ağırbaşlılık, söz ve davranışlarında ölçülü olma, iyi ve güzel ahlak gibi manalara gelir. Güzel terbiye ve güzel huylarla
Edep; hayâ, terbiye, iffet, zarafet, ağırbaşlılık, söz ve davranışlarında ölçülü olma, iyi ve güzel ahlak gibi manalara gelir. Güzel terbiye ve güzel huylarla
Bizi insan olarak yaratan, “kulum” ünvanıyla taltif eden âlemlerin rabbine hamd; kıyamın, cihadın, davetin, cihanın önderi olan Muhammed’e (as) salat ve selam olsun.
Âlemlerin rabbine hamd, ahir nebisi Muhammed Mustafa’ya salat ve selam olsun. İnsanları sevme ve sevilme yetisiyle yaratan, hayatını idame ettireceği yere uygun kılan
El-Vekil olan, kendisine tevekkül edenlere en güzel desteği ve sonucu sunan âlemlerin rabbine hamd; tevekkülün öncüsü, dünyada ve ahirette gözümüzün nuru Rasulullah’a salat
Hayat düsturumuz olan Kur’an-ı kerim, Allah’ın kulları içinden seçtiği resul aracılığı ile kullarına indirdiği bir lütuftur. Tabii ki bu kitaptaki düsturların tamamı, insanın
Varoluş sebebimiz, kulluk bilinci üzere kılınmıştır. Bunu en güzel Araf suresi 56. ayet izah eder: “Ben cinleri ve insanları bana kulluk etsinler diye
Varlığımızın sebebi, yenilmez gücün sahibi olan âlemlerin rabbine hamd olsun. Salat, selam, sevgi, ittiba ise onun seçtiği seçilmişe (Efendimiz aleyhisselam) olsun. İnfak; sözlükte
Rahmetinin ve şefkatinin tecellisi olarak kulları için özel aylar, haftalar, günler ikram eden ve o günler içinde geceleri yine rahmetiyle dolduran âlemlerin rabbine
Hamt, bizi insan olarak yaratan, Müslüman olarak yaşatan âlemlerin rabbi olan Allah’adır. Salat ve selam ise inanan ve ittiba edenlerin önderi olan Hz.